14 Ekim 2016 Cuma

HASAN KORKMAZCAN: 'YENİ ANAYASA TARTIŞMALARI İÇ CEPHEYİ BÖLÜYOR'

'YENİ ANAYASA TARTIŞMALARI İÇ CEPHEYİ BÖLÜYOR'
[AYDINLIK; MANŞET - 14.10.2016]
TBMM Parlamenterler Birliği Onursal Başkanı Hasan Korkmazcan, Milli Anayasa Hareketi Yönetim Kurulu adına yaptığı açıklamada "Yeni Anayasa" tartışmalarını eleştirdi. Korkmazcan'ın açıklaması şöyle:
11 Ekim 2016 Salı günü Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin yaptığı grup konuşması üzerine "yeni anayasa" konusu yeniden gündeme taşınmıştır. Bu zamansız, Türkiye düşmanı çevreleri sevindirecek talihsiz bir çıkış olmuştur.
Yoğun dış ve iç tehditlerin yaşandığı bugünkü ortamda, sağlıklı bir anayasa değişikliği tartışması yürütülemez. Bu tür tartışmalar ülke yararına bir sonuç doğurmaz. Böyle bir ortamda yürütülecek tartışmaların, kamuoyunu milli çıkarlarımıza uygun bir zeminde buluşturması mümkün değildir.
Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihinde karşılaştığı en ağır saldırılarla boğuştuğu bu günlerde milletimizin dikkatini ve odaklanma noktasını değiştirmeye çalışan bu girişimi kaygıyla karşılıyoruz.
Anayasa değişikliklerini günümüz Türkiyesinin tartışma konuları arasına sokmak, iç cepheyi bölme sonucunu doğurur. İç cepheyi bölme arzusunun 15 Temmuz işgal girişiminin arkasındaki çevrelerden kaynaklandığı açıktır.
Türksüz, Atatürksüz anayasa yapma girişimlerini püskürttük. Türkiye düşmanları 15 Temmuz'da Türkiye Cumhuriyetine yıkıcı bir anayasayı kabul ettirmeye kalkıştılar. Yenilgilerini ve çaresizliklerini herkes gördü. 15 Temmuzun hasarları henüz ortadan kaldırılmadan, Anayasa değişikliği konusu aynı çevrelerin güdümünde tekrar gündeme getirilmektedir.
Adalet Bakanının bu konuda ileri sürdüğü gerekçeler, 15 Temmuz müteşebbislerinin çok işine yarayacak sözlerdir. Adalet Bakanının "fiili durumu hukuki hale getirmek" sözleri, Türkiye'de anayasanın doğrudan iktidar tarafından askıya alındığının, bütün iktidar uygulamalarının hukuk dışı bir zeminde yürütüldüğünün itirafıdır. Adalet Bakanı sadece iç cepheyi bölmekle kalmamış, karşı cepheye katkı verecek konuma düşmüştür.
İktidara bu yolu açan muhalefet liderlerinden Sayın Bahçeli'nin konumu da aynıdır.
Kaygı duyulacak bir husus da görevi anayasayı korumak olan Anayasa Mahkemesi Başkanının bu konuda ihsas-ı reyde bulunmuş olmasıdır. AYM Başkanı kendisinin varlık nedeni olan anayasayı korumak yerine, ortadan kaldırmaya soyunmuştur. Darbeye yol açan şey, kendisinin ifade ettiği gibi anayasa değil, aksine, süregelen anayasa ihlalleridir. Darbeciler, anayasanın ilkelerinin göz ardı edilmesi ve kurumlarının işletilmemesinden fırsat bulmuşlardır.
Milli Anayasa Hareketi şimdiye kadar olduğu gibi, bundan sonra da, Türk Milleti'nin Atatürk Milliyetçisi, milli, üniter, laik, sosyal, hukuk devleti ilkelerine dayalı anayasasını savunmak üzere görev başındadır. Milletimiz bundan önceki süreçte yeni anayasa girişimlerini nasıl püskürttüyse, yeni teşebbüslere de geçit vermeyecektir.